Gıda sektörü ambalajı yeniden keşfetti, interaktif, minimalist ve akıllı ambalaj trendi geliyor

Türkiye’de besin bölümü ambalajı yine keşfediyor. Tüketici besinin kalitelisini, ambalajın kolaylaştırıcı olanını istiyor. Ambalajda şahsa özel, nostaljik, akıllı, bilgi veren trend geliyor.

Tüketiciler eser dizaynından satın alma tecrübesinin her kademesine kadar eksiksiz bilgi talep ediyor. Etikette potansiyel risklere karşı ‘uyarıcılar’ istiyor, eserde kullanıcı yorumları, tavsiyeler üzere tek elden kaynaklı daha değerli hale geliyor.

Gıdada tüketici tecrübesi büsbütün ‘kalite ve sağlık’ odaklı hale geldi. Ambalajda akıllı, sürdürülebilir, minimalist trendler geliyor. Tüketici etiketlerde potansiyel risklere karışı ‘uyarıcı bilgi’ istiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Besin Mühendisliği konut sahipliğinde gerçekleştirilen, içerik ve uyumu Karma Küme tarafından oluşturulan, ‘Kalite ve Ürün Deneyimi’ seminerinde Euromonitor International Piyasa AnalistiBurcu Yiğiter, ‘Tüketici Kalite Algısı ve Tüketici Eğilimleri’ başlıklı sunumunda besinde yükselen kalite trendinin sağlıklı hayat olduğunu belirtti. Yiğiter, “Gittikçe artan fiyatlarla üründen beklenti yükseliyor. Kullanıcı deneyimi gittikçe daha kalite odaklı oluyor. Kullanıcının kalite farkındalığı artıyor. Yeni eğilimlerle eski kalite algısı sektör standardına dönüşüyor. Gıdada yükselen kalite trendi sağlıklı yaşam, bu da kalite beklentisini yükseltiyor” dedi.

“Ambalaj Önemli Bir Mecra Haline Geldi”

Ambalajın besinde kalite için değerli bir mecra haline geldiğini vurgulayan Yiğiter, “Ambalaj/etiket önemli bir bilgi kaynağı. Bilgi kaynaklarının tek elden kaynaklara kaydığını görüyoruz. Tavsiye ve kullanıcı yorumları artıyor. Küresel eğilimlerin gıdada kaliteyi sağlıkla ve ambalajla bağdaştırdığını söyleyebiliriz. Küreselde çoktan başlamış eğilimler 3-5 yıl içinde Türkiye’yi de sarıyor” diye konuştu. Markanın kendisi artık kalite irtibatı haline dönüşmüş diyen Yiğiter, “Fiyat/etiket/sertifika ibareleri tek bir ambalajla tüketiciye sunulmalı. Çünkü ambalaj ve etiket artık kullanıcıya en çok yaklaştığımız ana dönüşüyor” diyerek kelamlarını tamamladı.

Sürdürülebilir, Bireye Özel, Akıllı Vurgusu

İki gün boyunca devam eden seminerin birinci gün oturumlarında konuşan Isparta Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atıf Can Seydim ise besin dalında ambalajın yine keşfedildiğini söyledi. Prof. Seydim, “Ekonomide küçülme, sıhhat şuurunun artması, sürdürülebilirlik regülasyonları ile dal ambalajı tekrar keşfediyor. Sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen gereçlerin kullanımı, akıllı ambalaj dizaynları, interaktif, kişiselleştirişmiş ambalajlar çalışılıyor. Nostaljik, ulusal gururu yansıtan ambalajlar, minimalist tasarım, pratik ve kullanışlı ambalajlama öne çıkıyor. Selüloz bileşenli, eserin taşınması, depolanması, satışı esnasında eseri izleme imkanı sunan akıllı ambalajlamanın trend oluyor” sözlerini kullandı.

“Tüketiciyi Risklere Karşı Uyaran Etiket Şart”

Seminerde Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Özer de “Ürün Tasarım Sürecinde Risk Analizi” başlıklı sunumu gerçekleştirdi. Çağdaş besin güvenliği sistemleri oluşturulması gerektiğinin altını çizen Prof. Özer, “Bu yaklaşım önleyici yaklaşımdır. Ortak sorumluluk içerir, çiftlikten-çatala süreklilik sağlar, bilim temelli bir yaklaşımdır. Yapılandırılmış risk analizini içerir, entegre gıda kontrolüne olanak verir. Proses kontrolüne dayalıdır” diye konuştu. Prof. Özer, “Kimyasal katkılar ve kalıntı pestisit ve veteriner ilaçları için günlük alım limitlerinin belirlenmesi gerekir. Doğal toksinler dahil tolere edilebilir kimyasal kontaminant düzeyinin belirlenmesi, tüketiciyi potansiyel risklere karşı (alerjen gibi) uyarıcı etiket geliştirilmesi de elzem” tabirlerini kullandı.

“İnovasyonun Para ile İlgisi Yok”

Patiswiss İdare Heyeti Lideri Elif Aslı Yıldız, muvaffakiyet kıssasını paylaştığı sunumunda, “Ben şirketimin inovasyon konseyi lideriyim. Eserlerimizi piyasaya sürdüğümüzde emsal eser üreten firmalar AR-GE’ye bizden 100 kat fazla para harcıyordu. İnovasyonun parayla bir ilgisi yok. Olay çalıştığınız beşerler, onları nasıl yönlendirdiğiniz ve işten ne kadar anladığınız ile ilgili. Ben hiyerarşik sistemin üretken akıllarda tutmadığını gördüm. Onlar daha yatay bir yapılanma istiyor. Bunu işleri süratli bir formda halledip, karar mercilerine direkt erişim muhtaçlığı duydukları için istiyorlar. Daha klâsik görünen bu usulle, bir şahsa en fazla 10 yönetici atama halinde tertip yapısını şekillendirdim. Tertip daima fark yaratır. Tertip, rakip bir markanın taklit edemeyeceği şeydir” diye konuştu.

“Pazarlama Bütçesinde En Düşük Pay Ambalajda”

Yıldız, “Türkiye’de besin sanayisinde inovasyonun, büyük bir çoğunluğunun paket alanında gerçekleştirildiğini ve bunun da eser farklılaşması olarak kabul edildiğini gördüm. Türkiye, pazarlama bütçelerinde en düşük bütçeyi ambalaj dizaynına ayırıyor. Ambalaj, en aktif ve ekonomik pazarlama araçlarından biri. Ambalajın bir eseri sattırma gücü yüzde 70. Şayet ambalaj tüketicinin eseri eline almasını sağlamışsa, yüzde 70 oranında da tüketicinin o eseri satın almasını sağlayacaktır. Bu oran, çocuklarda daha üst çıkabiliyor” tabirlerini kullandı.

“Ürün İçin Asıl Kader Anı Onu Yarattığınız Andır”

Seminerde Perfetti Van Mendelli (PVM) Tedarik Zinciri Yöneticisi Metin Erkayada “Tüketici Satın Alma Süreci” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Erkaya, Moment of Truth (MOT), Türkçe’ye “Kader Anı” olarak çevrilen; müşterinin eserle tecrübe kademelerini anlatan süreç hakkında bilgi verdi. Erkaya, “Müşteri her kader anında eksiksiz bilgi, kolay ve kalite beklentisini karşılayan deneyim bekler. İlk satın alma kararı, tekrar satın alma kararı, ürün ve marka bağlılığı, ürünü övme veya kötüleme bu anları içine alır. Ürün için asıl kader anı onu yarattığınız andır” tabirlerini kullandı.

İyi Ömür İçin Eser Geliştirme Yaklaşımı

Seminerin ikinci gününde “İyi Yaşam İçin Ürün Geliştirme Yaklaşımı” bahisli sunumlarını Kellogg Genel Müdürü Burcu Yazıcı ile MENAT Kurumsal Bağlar Yöneticisi Lamia Fakhr ve Regülasyon ve Düzgün Ömür Yöneticisi Radwa Medhat tarafından gerçekleştirildi. Kellogg Türkiye Genel Müdürü Burcu Yazıcı kotasyon, “Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri’nde gıda sektörü temsilcileri, akademisyenler, üretici birlikleri, gıda güvenliği uzmanlarıyla ve öğrencilerle bir araya gelmekten ötürü mutluluk duyuyoruz. Küresel ölçekte yürüttüğümüz “Daha İyi Günler” projemiz kapsamında, ihtiyaç sahibi insanların beslenmesine, beslenme eğitimlerine ve kadın çiftçilerimizi önceliklendirerek tarıma verdiğimiz desteğimizi artırmaya devam ediyoruz” dedi. Kellogg Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Kurumsal Alakalar Yöneticisi Lamia Fakhr ise, “Biz, dünyayı bulduğumuzdan daha iyi bir yer haline getirmek için elimizden gelen her şeyi yaparak kurucumuzun mirasını sürdürmeye kararlıyız. “Better Days” ile, 2030’un sonuna kadar 3 milyar insan için, refah, açlık, sürdürülebilirlik, eşitlik, çeşitlilik ve katılımı bir bütün olarak ele alarak, gıdaya sürdürülebilir ve eşitlikçi erişimi ileri taşımayı taahhüt ediyoruz” formunda konuştu.

“İTÜ Olarak Ev Sahipliğinden Mutluluk Duyuyoruz”

Seminere mesken sahipliği yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Çapanoğlu İtimat, “Oldukça kapsamlı ve varlıklı bir içerikle hazırlan seminerimizin herkes için yararlı olduğunu düşünüyorum. İki gün boyunca tüketicilerin kalite algısından eser tasarım süreçlerine, besin ambalajlarındaki yeni trendlerden tüketici tecrübelerine, duyusal tahlilin kullanım alanlarına kadar epey kıymetli ve aktüel hususlar hakkında bilgi sahibi olduk. Bu türlü kıymetli bir tertibin İstanbul Teknik Üniversitesi çatısı altında yapılıyor olmasından farklı bir memnunluk duyduğumu tabir etmek istiyorum. Başta Karma Küme olmak üzere bu tertipte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” tabirlerini kullandı.

“Sektör Spesifik Gideceğiz, ‘Rafta Kaliteyi’ De Konuşacağız”

İki gün boyunca süren “Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri”ni pahalandıran Karma Küme Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahtiyar ise “Bizim besinde değerli bir bilgi birikimimiz oluştu. Kesim spesifik programlar oluşturuyoruz, 2017 yılında bilhassa besin ve kimya sanayisinde deneyim sahibi profesyonel yöneticilerin bir ortaya gelerek oluşturduğu bir kuruluşuz. Örneğin yalnızca süt sanayisini hedefleyen ‘Süt Akademisi’ni beş modül yaptık. En son İzmir’de yaptık ve tüm süt sanayii bu eğitimlere katıldı. Büsbütün eğitim gayeliydi, bir konferans değildi. Mesleksel eğitim maksatlıydı. Tüm bu yaptığımız işlerde besin sanayisinde pazarlama, Kalite ve AR-GE takımlarının birbirleri ortak bir lisan oluşturamadıklarını gördük. Bu nedenle Kalite ve Eser Tecrübesi Semineri ile tüm takımların tüketiciye ortak bir lisan üzerinden gitmelerini sağlayacak bir içerik oluşturduk. Tüketiciyi anlamalarını sağlayacak bir program oluşturduk. Bundan bir sonraki programımızda “Rafta Kaliteyi” konuşacağız” halinde konuştu.